26 Mart 2010 Cuma

Dimdik ayakta durdum hep. Ama ne fayda Annem. Kim Kimi Kandırdı. Simdi gecenin bir körü akan gözyaşlarımın hesabı nerede anne.

Ben sadece seni çok özledim. Sen olunca var olan sorunlara bir çözüm bulurdun. Ben başaramadım.

Ne diyeyin Annem.. En Kısa sürede yanında olurum İnşallah. Sen karşılarsan beni benden mutlusu olmaz.. Şu anda gelsen alsan beni bu sabah senle uyansam.. Daha ne isterim ben. Bir annenin evladına duyduğu sevgi dünyanın herhangi bir yerinde yok işte yok annemmm. Hangi denizlere saklayayım ben bu gözyaşlarımı. Mezar taşına aksın ve ben orada öleyim anne.

Utanma benden . Hastanede dediklerini unutmadım. Denedim. Çok uğraştım. 3 yıldır elimden geleni yaptım. Sanırım ben beceriksizim annem..

Affet beni Annem... Affett. Babama baktığın için kızıyorsundur belki. Sesin gelmiyorki..

Seni Seviyorum Çok Annemö...

SEN BENİ NE DİYE DOĞURDUN ANNE? ? ?

Hayat Nedir Anne?benim hiç sapanım olmadı anne, ne kuşları vurdum, ne de kimsenin camını kırdım... çok uslu bir çocuk değildim ama, seni hiç kırmadim, hep boynumu kırdım. ben hayatım boyunca bir tek kendimi vurdum! .. suskun görünsem de, fırtınalı ve mağrurdum anne. bir mızrak gibi, aynada hep dik durdum anne! .. ben sana hiç bir gün laf getirmedim, leke sürmedim. ama göğsümü çok hırpaladım, kalbimi çok yordum... ben hayatım boyunca, en çok kendimi sordum! ... benim hiç sevgilim olmadı anne, ne bir yuva kurdum, ne bir gün şansım güldü... öpemeden bir bebeğin gidişini, tükendi gitti çağım... kimi yürekten sevdiysem, yüreğini başkasına böldü... bir muhabbet kuşum vardı, o da yalnızlıktan öldü... sen beni göğsünde hep acılarla mı soğurdun anne? yoksa evlat diye, koca bir taş mı doğurdun anne? eziyet degilim, zahmet değilim, musibet hiç değilim; bir senin mi balına sinek kondu, söylesene! doğurdun da beni, ne ile yoğurdun anne? benim hiç hayalim olmadı anne... ne seni rahat ettirdim, ne kendim ettim rahat... BİR MUTLULUK FOTOĞRAFI BİLE ÇEKTİRMEDİ BU HAYAT! kaybolmuş bir anahtar kadar sahipsizim anne... ne omuzumda bir dost eli, ne saçımda bir şefkat... say ki yollardan akan, şu faydasız çamurdum anne... say ki ıslanmaktım, üşümektim, say ki yağmurdum anne! bunca yıldır gözyaşlarını, hangi denizlere sakladın? oy ben öleyim,
SEN BENİ NE DİYE DOĞURDUN ANNE? ? ?

Yusuf Hayaloğlu

Herşey Karmakarışık Annem..

Çözemiyorum hiçbirşeyi. Gelse idik seninle hepimiz aynı yere.. Bizi bırakmasa idin ardında. Biz başaramadık Annem. Beceremedik.. Hepsi yalandı gülüşlerimizin ,yaptık deyişlerimizin.. Kim kimi kandırdı anne.. Keske burada olsa idin. Canım sana feda idi bilirsin anne. Veremedim yetmedi seni bizde bırakmaya ..

Çok özledim Annem..

Kayboldum Kör Sokaklarda.....


ANNEM.. Annemm...Annemmmmmmmmmm

Kayboldum ben annem...

Bir acı denizinde kayboldu umutlarım
Ağlarım dalgalardan görülmez gözyaşlarım
Bir boşluğa asılmış kanayan fotoğrafın
Gecelerde çırpınır ebruli kanatların
Nerde masallarım o masum hayallerim
Ben ne zaman büyüdüm anne, kirlendi ellerim
Nerde sevinçlerim o bahar gülüşlerim
Ben ne zaman güz oldum anne döküldü çiçeklerim
Küçücük bir ümit sür solan gözbebeğime
Daldan kopan yaprak gibi yalnızım yalnız anne
Bir masal kuşu uçur üşüyen düşlerime
Kayboldum kör sokaklarda gel de bul beni anne

Nerde masallarım o masum hayallerim
Ben ne zaman büyüdüm anne, kirlendi ellerim
Nerde sevinçlerim o bahar gülüşlerim
Ben ne zaman güz oldum anne döküldü çiçeklerim

GELDE BUL BENİ ANNE...

14 Ekim 2009 Çarşamba

Ne kadar süre gecti..

Canım Birtanem Annem;

Bak bugun ayın kacı? En nefret ettiğin şeyi yapıyorum. İçiyorum. Annem ne kaldı doğum gününe.. Canımın acısı etrafıma yansıdı. kim varsa atesimde kaldı. Ben yanıyorum sensizlikten. herkes yanıyor. Canım yanıyor... Cok özledim seni. Bir karakızım dediğini duyabilmek icin canımı feda ederdim.

Annem 54. yas gunun kutlu olsun. Ben artık yasamadıgımdan yılları saymıyorum.

Kızn salak gereksiz vefasız ümran.

3 Eylül 2008 Çarşamba

http://vipsarkilar.blogcu.com/iftihar+Abidemiz+Efendimiz/ Annem buradan Yüce Peygamber Efendimize(S.A.V) söylenmiş güzel ilahiler dinliyorum. Ramazan geldi ,geçiyor.Biliyormusun bu sensiz geçen 2.Ramazan Ayım. Oruçta tutamıyorum. Tutmuyorum yada. Bilmiyorum. Annem koskoca 1 yıl geçmiş inanasım gelmiyor. Daha ad geçiyor. Ama ben biliyorum sen çok güzel bir yerdesin.Duaların geliyor oradan buraya.Rabbim seni melekler ile korusun sarsın sarmalasın. Sen güzel kokulu cennet bahcelerinde gezin. Ben de gelecegim yanına o zamaan sonsuza kadar annem koynunda uyuyacagım. Yasanıyor onca sacmalık,yalanlar,gerceklikler hepsi de eksik.Yarım gitmis benim.Yüzümde senden kalmıs bir hüzün asılı. Gülümsesem bile herkes farkediyor senin izini. Mezarlıga gelecegim tüm cesaretim ile. Seni o toprak altında ziyaret edecegim. İnanmadığım ölümünü bir kere daha kabullenmeye çalışacağım. Çok çektin buralarda Umarım oralarda gül kokularının içinde huzurdasındır.

18 Temmuz 2008 Cuma

Susacak Var

Gıdısının kacıncı gunu ve saatı bu konudan haberin yok.Bugun yine bir cuma .Senin esas alemi sectiginden beri kacıncı Cuma bugun biliyormuyum?özlemek ne zor. Giden birinin anılarını saklamak ne kadar ağırdır onları canlı tutmak sahip cıkmak. Anılara tutunup yaşamak. Ve herşey silindi sandığın anda bir yerde birini görüp benzetmek ve tüm belleğin canlanıp 10 sn de uzun metrajlı film olarak izlemek dahası zaman kavramını yitirmek. Bulunduğun mekanın ne kadar önemsiz olduğunu hissetmek. Uğruna savaştığın onca kavramın ne kadar gereksiz oldugunu hatta savasın ve kavganın amacı olsun olmasın saçma olduğunu hissetmeyi. Gidenlerin ardında kalanlar bilir ne hissediiliyor günler içinde kac günün daha geçtiğini. Zaman kavramının aslında 24 saatten ibaret olmadğını. İç yolculuğun en uzun ve en meşakkatli seyahat olduğunu. Bir mezar basında sadece bir toprak görürken kelimeler agzınıdan dökülürken duyacak birinin olmasını ne kadar çok arzu etmektedir insan. Yazacak kelimelerim cümlelerim cok ama artık Susacak var!!!